11 Nisan 2012 Çarşamba

Yazamıyorum

Yazamıyorum.. Yazamıyorum..

Anlatacak bir şeyim kalmadığı için değil, anlatmaya nereden başlayacağımı bilemediğim için.. Neyin daha anlatmaya değer olduğunu bir türlü kestiremediğim için.. Anlatmak istiyorum aslında.. Çünkü seviyorum anlatmayı.. İlgi çekmek için anlatmıyorum.. İlgi çekmemek için anlatıyorum.. Çünkü anlatmayınca "içine kapanık" diyorlar.. İçime kapanık olmak istemiyorum.. İçime kapanıkmış gibi görünmek de istemiyorum.. Yoksa ilgilenirler çünkü benimle.. Ben, benimle ilgilensinler istemiyorum..

Farklı öyküler yazmaya başlamıştım aslında.. Bir türlü bağlayamıyorum sonlarını.. Uzadıkça uzuyorlar.. Ne roman oluyorlar, ne de öykü olarak kalıyorlar.. Sonları gelmiyor.. Çok şey anlatmak istiyorum.. Çok şey anlatmak istediğim için, açgözlü olduğum için, yetinmeyi bilmediğim için yazamıyorum..

Eskiden sinirlenince yazardım.. Güzel olurdu yazdıklarım.. Artık sinirlenemiyorum.. Kaynağı ne olursa olsun, öfkelerim kısa sürüyor.. İlham bulacak kadar derin bir öfke hissetmiyorum.. Öfke hissetmeyince yazamıyorum.. Tepkisiz kalıyorum.. Tepkilerim olmayınca kafamı toplayamıyorum..

Hiç olmadığım kadar dağınığım.. Ne yapmak, ne olmak, nereye gitmek istediğimi bilmiyorum.. Ne yaptığımı, ne olduğumu biraz biliyorum..

Bütün bunların kaynağını bilmiyorum.. Ne zaman bu kadar tepkisizleştiğimi, ne zaman dağınık olmaya karar verdiğimi, niye artık öfkelenmediğimi hatırlamıyorum..

Hatırladığım, bildiğim, anladığım, fark ettiğim tek bir şey var; yazamıyorum..