5 Kasım 2010 Cuma

Cin

Çok bunaldığı bir gün, avarelikte zirveyi zorlayarak sokakları arşınlıyordu kafasındakilerden kurtulmak için.. Yürürken önüne çıkan kendi halindeki bir tenekeyi tekmeledi.. Birden, amaçsızca etrafta dolanan kediler, çatıların üzerinde uçmakla meşgul güvercinler, çöplerden kağıt toplayan çocuklar durdu.. Tenekenin içinden bir cin çıktı.. "Merhaba" dedi önce.. "Ben yeni nesil bir cinim.. Size, alışılmışın aksine sadece iki tane dilek hakkı vereceğim ve bunların ikisini aynı anda kullanamayacaksınız.. Şimdi bir dilek dileyeceksiniz ve gerçek olacak, ilk dileğinizden sıkıldığınız zaman ben yeniden geleceğim ve ikinci dileğinizi soracağım size.. Anlaştıysak ilk dileğinizi bekliyorum.." diye devam etti.. Çocukluğundan beri asla inanmadığı masal kahramanı, gözlerinin önündeydi, bir an konuşamadı heyecandan..

Ne isteyeceğini bilmiyordu.. Üstelik hemen kullanabileceği tek hakkı vardı, çok dikkatli düşünmeliydi.. Bir süre sakinleşmeyi bekledikten sonra ne istediğini anladı.. "Derdimin, sıkıntımın olmadığı, her şeyin bol olduğu ve yalnızca sevdiklerimin yaşadığı bir ıssız ada istiyorum." dedi.. "Hay hay sahip!" diye kafasını salladı cin.. Bir anda bitkin gözleri kapandı, olduğu yere yığıldı..

Uyandığında, kulübesini yaptığı sazların arasından güneş sızıyordu.. Şaşkınlıkla dışarı çıktı.. Bembeyaz bir kumsalın üzerinde duruyordu, 3 adım ötesinde masmavi ve başka hiçbir kara parçasını görmeye imkan tanımayacak sonsuzlukta bir deniz vardı.. Dalga ve kuş sesleri izin verdikçe başka sesler geliyordu kulağına.. O seslere doğru yöneldi.. Tıpkı cine tarif ettiği gibiydi her şey, seslerin geldiği yerde sadece sevdiği insanlar vardı ve hiçbirinin derdi yokmuş gibi görünüyordu.. Herkes mutluydu.. Kumsala değin uzanan sık ağaçlar izin verdiği ölçüde kulübelerini kondurmuşlardı adaya.. Kendisini bildi bileli hayalini kurduğu hayat, çoktan ezilmiş bir tenekeyi tekmelemesiyle gerçek olmuştu..

Günlerden bir gün denizi seyrederken cin tekrar geldi.. "Hayalleri gerçek olmuş birisi için fazla sıkıntılısınız sahip!" dedi.. Sonra duraksamadan devam etti:

-İkinci hakkınızı kullanmak ister misiniz?
-İsterim..
-Dinliyorum..
-Beni geri götür cin.. Eskiden yaşadığım hayata, eskiden küfrettiğim insanlara, eskiden olduğum yere..
-Merakımı mazur görün sahip ama sorun nedir?
-Denize bakınca Kanlıca'yı göremiyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder