7 Eylül 2010 Salı

Bir şeylerden kaçana çelme takmak.. (Bölüm 3)

Uyarı! Önceki bölümleri okumadıysanız bu bölümü okumayın, lütfen önce ilk bölüme bakın..

Bir süre siyah pardösülünün kaçtığı boş sokağı seyretti Muhlis.. Ağzını açamadı korkudan.. Bağırmak için ciğerlerinde topladığı nefesi tekrar göğsünün içine bıraktı.. Soğuk hava kendine getirdikten sonra, ayaklarına kan bulaşmasın diye geri geri birkaç adım attı.. Sonra sokağın karşısına geçti ve olaydan önceki yoluna devam etti.. Eve girer girmez yattı yatağına, ne yemek yedi, ne üstünü değiştirdi, ne sobayı yaktı.. Bir an önce uykuya dalmak istiyordu.. Kendince planlar yaptı.. Uyandığında gün ağarmış olsa bile evden çıkmamaya karar verdi.. Birkaç gün gitmeyecekti amele pazarına, bugün kazandığı yevmiye ile idare etmeye çalışacaktı olanları unutana dek.. Kendisinin unutması yeterdi onun için.. Zira kimse görmemişti olanları, kendisinden başka kimseden saklanmasına gerek yoktu.. Kendisinden de asla kaçamayacağına göre en iyisi birkaç gün inzivada kalmaktı.. Bütün bunları düşünürken uyuyakaldı Muhlis.. Tozlu battaniyesine sımsıkı sarınmıştı, hem soğuktan, hem de çaresizliğinin bıraktığı korkudan..

Birileri kapıyı çalıyordu Muhlis uyandığında.. Kapı çalındığı için mi uyanmıştı Muhlis yoksa uyandığı için mi kapıdaki parmakları duyabiliyordu anlamadı.. Kapıyı çalan her kimse, Muhlis'ten başka kimsenin duymasını istemiyordu belli ki.. Polis değildi, polis olsa kıracak gibi çalardı kapıyı.. Bu gelen tıkırdatıyordu sadece, etraftakiler Muhlis'in evindeki hareketliliği fark etmesinler istiyordu.. Muhlis tedirgin oldu, açmak istemedi kapıyı.. Böyle bir olayın ardından, bu saatte kapıya gelen kişi hayra alamet olamazdı.. Soğuk soğuk terliyordu Muhlis.. Bekledi ki kapının önündeki vazgeçsin, Muhlis evde değil zannetsin.. Ancak vazgeçmedi, inatla kapıyı tıkırdatmaya devam etti kapıdaki.. Muhlis'in evde olduğundan şüphe etmiyordu.. Muhlis çaresizce kalktı yerinden, ayak sesi yapmamaya özen göstererek kapıya doğru yürüdü.. "Kim o?" dedi.. Cevap gelmiyordu meçhul şahıstan, ancak kapı çalınmaya devam ediyordu aynı ısrarla.. Muhlis sadece gözlerine yetecek kadar araladı kapıyı.. Dışarıdakini görmesiyle kapıyı kapatması arasında sadece saniyeler vardı.. Düşüp bayılmamak için zor tutuyordu kendini, zor duruyordu ayakta.. Kalbinin daha önce bu kadar hızlı çarptığını hiç hatırlamıyordu.. Kapı artık daha hızlı ve daha ısrarlı çalınıyordu.. Mecburen açtı kapıyı Muhlis.. Kapıdaki şahıs müsaade beklemedi eve girmek için..

"Sana bir zararım yok" dedi adam kısık sesle.. Bununla ilgilenmiyordu Muhlis, o tek bir şeye şartlanmıştı.. "Ben bir şey yapmadım, olayla ilgim yok" dedi.. Sesi o kadar titriyordu ki dediklerini seçmek güçtü.. "Var" diye karşılık geldi.. "Sadece seninle olan ilgisini bilmiyorsun.. Bu boku beraber yedik, şimdi de beraber temizlemek zorundayız.."

Devamı var....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder