12 Ekim 2010 Salı

140 karaktere sığdıramadım

Aklımda bir mesele var 2 gündür, resmen taktım.. Twitter'da bir cümleyle özetlerim diye düşünmüştüm.. Sonradan 140 karakterle anlatılamayacağına karar verdim.. Takıntım nedir?

Bence "tavsiye" kavramı gereksiz bir kavram.. Gidilen bir restoranı, gezilen bir şehri tavsiye etmekten bahsetmiyorum.. Örneğin, yaşını başını almış insanlara yöneltilen; "gençlere verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir?" sorusu.. Okuduğum röportajlarda dikkat ediyorum, bu soruyu duyan başlıyor anlatmaya.. Bence bir insan hayatta iyi bir yerlere gelecek vasfı taşıyorsa tavsiyeye ihtiyaç duymaz.. Çünkü, bu tavsiyeler genelde insanlara nerede bulunmaları, nasıl davranmaları, ne yapmaları gerektiğini söyler ki o vasfı taşıyan insanlar nerede, ne yapacaklarını bilen insanlardır.. Ne yapması, nerede bulunması gerektiğini bilmeyen insanlarsa, ne kadar tavsiye alsalar dahi belli bir sınırın üzerine çıkamazlar, o vasfı taşımıyorlardır.. Yani, gençlere tavsiye veren "saygın" isimler; üzgünüm ama tam bir vakit kaybısınız..

İşte buna takılmıştım, bunları yazmak bana dert olmuştu 2 gündür.. Yazdım ve artık rahatım.. :)

3 yorum:

  1. Benim de epey zamandır taktığım bir konu bu. Söylediklerine birebir katılıyorum. Bir de bunların sormadan tavsiye verenleri var ki onlar hiç çekilmiyor.

    YanıtlaSil
  2. kesinlikle en kötüsü onlar.. :)

    YanıtlaSil
  3. hani bir kulağından girip diğerinden çıkıyor denir ya heh işte verilen tavsiyeler bana göre bir kulaktan da girmiyor...

    ya hu insan bir şey yaparken bu hata bile olsa yaşayarak görmek istiyor.

    YanıtlaSil