23 Ağustos 2010 Pazartesi

Nasıl backpacker oldum? (Bölüm 7: O Buda, Bu da Peşte!)


Saraybosna'da bir büfede sabahladıktan sonra uyku o kadar çekici geliyordu ki Budapeşte yolculuğumuza dair hiçbir şeyi hatırlamıyorum.. Boş bir kompartımana girdik, karşılıklı 3'er koltuktan oluşan 6 kişilik kompartımanı 2 kişi işgal ettik.. Sadece, birkaç saat arayla uyanıp görevlilere bilet gösterdiğimiz anları hatırlıyorum..

Akşama doğru Budapeşte'ye vardık.. Floransa, Venedik, Dubrovnik, Mostar, Saraybosna gibi butik şehirlerden sonra yeniden büyük ve karmaşık bir şehre gelmek ilk başlarda zorladı bizi.. Bu şaşkınlık yüzünden hostele varmamız akşamı buldu.. Ancak bütün gün uyumuş olmanın verdiği dinginlikle Budapeşte turumuza geceden başladık.. Budapeşte'nin İstiklal Caddesi olarak betimlenebilecek bir caddeye gittik, hafta içi olmasından ötürü mekanların fiyatları hiç de fena değildi.. 1 litre bira 3 Euro'ya içilebiliyordu, biz de kaçırmadık..



Budapeşte, aslında Buda ve Peşte olmak üzere, sınırları Tuna nehri ile ayrılan iki şehirden oluşuyormuş 1873'e kadar.. Sonradan iki şehri birleştirip, tek ve büyük bir şehir yaratmaya karar vermişler, ortaya Budapeşte çıkmış.. İyi ki de çıkmış, çok da güzel olmuş.. Bu karar, Tuna nehrini sınır olmaktan çıkarıp, bir şehrin güzelliği haline getirmiş.. İki şehir daha da kaynaşsın diye 3 de güzel köprü kurmuşlar Tuna'nın üzerine.. Köprüleri yaparken de ince düşünmüşler üstelik, "köprüyü yapalım, taşıtlar geçsin yeter" dememişler, "köprüyü yapalım, Tuna daha da güzel olsun" demişler belli ki.. Budapeşte'de 2 günümüz var, düşündük ki adil dağıtalım, ilk gün Buda'nın olsun, 2. gün Peşte'nin.. Buda'da kesinlikle görülmesi gereken bir Buda Kalesi var.. Zaten bu kalenin yanına sonradan bir de saray eklenmiş.. Kısacası Budapeşte aristokrasisinin kalbi Buda Kalesi'nde atıyor.. Kaleye gitmeden önce şehre tepeden bakan özgürlük anıtını ziyaret ettik.. Burası şehre tepeden bir bakış sağladığı için size nerelere gitmeniz konusunda çok iyi fikir veriyor, manzarası da muhteşem.. Tuna'yı üzerindeki 3 yoldaşıyla beraber görebiliyorsunuz.. Buda Kalesi'nde gezimiz erken bitince, günün geri kalanını Buda'dan alıp Peşte'ye vermek icap etti.. Hedefimiz Peşte'deki, inanılmaz güzel Budapeşte Parlamentosu.. Zaten kale ve parlamento birbirleriyle karşılıklı ve Tuna üzerindeki köprüler yaya trafiğine açık, kaleden parlamentoya gitmek zor olmadı o yüzden.. Parlamentonun içini gezmek belli saatlerde, rehber eşliğinde mümkünmüş, bizim şansımız olmadı.. Ama zaten dışı yeterince etkileyiciydi..



İkinci günümüze Peşte'den başlıyoruz.. Opera binası, Kahramanlar Meydanı, Peşte kalesi, Peşte parkı.. Peşte'nin de Buda'dan aşağı kalır yanı yok güzellikte.. Peşte Kalesi diğer taraftaki muadili kadar ünlü ve büyük değil, görünüş olarak çizgi filmlerde gördüğümüz kaleleri andırıyor.. Hayal gücünüz yeterince kuvvetliyse, her an pencereden Rapunzel çıkabilecekmiş gibi bir izlenim yaratıyor insanın üzerinde.. Peşte parkı güzel, büyük ve bakımlı.. Hayvanat bahçesi, çocuk parkı, göleti, basket ve futbol sahaları, yürüyüş alanları ve hatta Budapeşte'nin çok meşhur kaplıcaları.. Böyle bir park, her şehrin şehir olmak için yerine getirmesi gereken bir kriter gibi, insanların güzel vakit geçirmek için ihtiyaç duyduğu şeyler tek bir yerde toplanmış..



2 günü devirdik Buda'da, Peşte'de.. Akşam yine yolculuk var.. Akşam diyorduk oldu akşam, şiirdeki gibi.. İstasyona geldik, yolculuk Krakow'a.. Ancak Krakow'a gidebilmek o kadar riskli bir hale geldi ki yanlış bir hamlede kendimizi Rus gümrük polisine laf anlatırken bulabiliriz.. Zira istasyonda kocaman bir tren var, o trenin vagonları yol üzerindeki istasyonlarda ayrılarak farklı yerlere gidiyor.. Bir kısmı Almanya'ya, bir kısmı Prag'a, bir kısmı St. Petersburg'a, bir kısmı Moskova'ya ve sadece bir tanesi Krakow'a.. Neyse ki o kadar vagon arasından doğru olanı bulmuşuz..



(Bu bloga eklediğim fotoğraflar tarafımdan çekilmiştir.)
7. bölümün sonu...

2 yorum:

  1. ''rapunzel çıkabilecekmiş gibi..'' ahah okurken insan neyle karşılaşacağı kestiremiyor. süprizlerle dolu yazıların...

    YanıtlaSil